Bu aralar her akşam iş dönüşü muhakkak fifa 2009 da 2 maç yapıyorum. Dün akşam en sonunda mutlu sona erdim MANU ile. Normal şartlarda ilk takımım her zaman Liverpool dur ama bu seferlik bir değişiklik yapma ihtiyacı duydum nedense. Kararımı verirken de Cristiano Ronaldo'nun forvetteki 91 puanlık derecesi ve Rooney, Tevez ikilisinin etkisi olmadı desem yalan olur. Oyunda şimdi Gol Makinesi olarak anılıyorum. Heralde bunda bir sezonda attığım 160 golün etkisi vardır. Bu kadar ukalalıktan sonra asıl özeleştiri kısmına gelim. Hala Pro düzeyinde oynuyorum. World Class'a geçipte ard arda 5-6 maç kazanırsam heralde o zaman mutlu olurum. Ama oraya gelmeden sanırım eski gözağrım PES 2009 a dönücem. PES hem gerçekçilik hem de oyun zevki açısından daha tatmin edici. İnsan onu oynadıktan sonra kolay kolay eli diğer futbol oyunlarına gitmiyor. Ama bu yazının asıl nedeni olan Sensible Soccer'ın tadı hiçbirinde yok ne yalan söyliyim. Amiga zamanı cebimizdeki 3-5 kuruşla 10 dakkalık maçlar yapıp, tek tuşla hem pas, hem orta hem de şut atarken, joystikle topa valso vermeye çalışırken ne çok eğleniyorduk hala hatırımdadır. Dikine bir saha da, gollerle beraber kartlarda hava da uçuşuyordu. O zamanlar kimsede oyun konsollarının, bilgisayarın olmayışı da oyun zamanlarını parana göre ayarlamandan dolayı az oluyordu ki her oyundan acayip zevk alıyorduk.
Burdan sensible günlerimin baş rakibi amcaoğluna selam ederim. Kendileri yakın zamanda evlendi. Aklımdan takı takmak için atari jetonu almak geldi de yapmadım. Efendiliğimiz tuttu işte..
Burdan sensible günlerimin baş rakibi amcaoğluna selam ederim. Kendileri yakın zamanda evlendi. Aklımdan takı takmak için atari jetonu almak geldi de yapmadım. Efendiliğimiz tuttu işte..