Basketbol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Basketbol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Kasım 2011 Pazartesi

Semih Erden? Deron Williams?

Galibiyet güzel.. Fenerbahçe ÜLKER'e karşı alınması daha anlamlı..
Ama bu kadro bana bir şey ifade etmiyor. Heyecanlandırmıyor. Bu yönetimle futbolda olduğu gibi basketbolda da günü kurtarıyoruz sadece.. Deron Williams, Semih Erden vs... Salonlar doluyor. Hasılatlar akıyor. Milangaz büyüyor.
NBA lokavtı bittiğinde Milangaz büyümeye devam edecek.. Peki ya Beşiktaş?

2 Haziran 2008 Pazartesi

Aptala Malum Olurmuş

Aptala malum olurmuş misali son zamanlarda çıkan bazı haberler geçmişte yazmış oldugum düşüncelerimin fiiliyata geçmiş halleri gibi. Önce "Taraftar İstifa" diye post yazdım Çarşı kendini feshettiğini ilan etti. Onun bi öncesinde "Kaya Yürekli" başlıklı yazının devamında da önce Ergin Ataman'la yollar ayrıldı, peşinden de Kaya ve Shumpert'ın ayrılacağı haberleri dilden dile dolaşmaya başladı.
Bu olanlardan mutluluk duyduğumu zannetmeyin sakına. Sonuçta Beşiktaş'ımın zarar göreceğini, şimdiki bu kötü halinden daha da geriye gideceğini düşünüyorum. Düşündükçe de kahroluyorum. Ama elimden hiç bir şeyin gelmemesi asıl beni mahveden şey. O nedenle hergün yukardakinin bize daha çok sabır vermesi için dua ediyorum. İnanın...

14 Nisan 2008 Pazartesi

Kaya Yürekli!

Malum herkes ULEB kupasında takımlarımızın göstermiş olduğu müthiş! performansı konuşuyor. İtalya'ya kupa parolası ve şiarıyla giden takımımız çeyrek finalde kupayı alamasakta en azından bir final oynarız düşüncesiyle elinden geldiğince oynamaya çalışan ezeli rakibiyle karşılaştı. Favori Kaya'lı, Dalmau'lu, Shumpert'le, Nicevic'li, Sinan Güler'li ve islami sermaynein ele geçirmiş olduğu Cola takımıydı. Ama ne olduysa gazı kaçmış bir şekilde sahada olan takım inanılmaz derece de kötü oynayarak kupadan elendi. Burda CafeCrown'un çabasını, Cüneyt Erdem'in balını tartışmıyorum tabi. Beni asıl üzen Cola takımının nerdeyse tamamının çocuklardan (en azından cocuk yürekli) oluşması. Aynı istediği oyuncağı almayan babasına küser gibi alacaklarını zamanında alamayan bu cocuklar parkede küsüp maçı izleyenlere kabir eziyeti çektirdiler. Tribünde bir avuç yöneticinin olduğu maçta ekran başında takımını parasıyla değilde yüreğinin en derin köşesinde seven bizleri mahvettiler. Sanki cezalandırdıkları kişilerin o tribünde timsah gözleriyle maçı izleyen bir avuç yönetici değilde biz olduğunu unutarak oynadılar. Onlara koca koca teşekkürler geldi desibel rekorları kırmış taraftarlardan. Bu mutluluğu yaşattıkları için selam ettiler hepsine. Ama ben şahsım adına onlardan utandığımı söylemek istiyorum. Artık onlardan sadece günü geldiğinde kendilerine yakışır şekilde! sırtlarını bize dönüp arkalarına bakmadan çekip gitmelerini bekliyorum, istiyorum..

8 Nisan 2008 Salı

Bir Garip Sonuç

Bu hafta görüldüğü üzere yapmış olduğum tahminlerde pek başarılı olamadım. Gerçi "Süper!" Ligimizde hakem hataları maçlara tahminlerin ötesinde etki etmiş olsa da benim gibi iş bahis olunca tamamen duygusallıktan uzak olan biri için bile baya sinir bozucuydu. Herneyse hakem "hataları!" bu ülkede hep olucak ve hep "ezik" takım için cereyan edecektir.
Benim aslında kafamı kurcalayan Beşiktaş Erkek Basketbol takımının fenere karşı aldığı mağlubiyet. Hani adamlar bizi, bizim onları ezdiğimiz gibi büyük bir farkla yenmediler, maçın 3. çeyreğinde dış atışlarda acaip ballıydılar ve play-off'ta karşımıza çıkarlarsa s.s. şeklinde onları play-off dışına atarız ama takımda ki isteksizlik ve bunun maça yansıması olası bir play-off eşleşmesinde hem 1-0 önde başlama avantajını yitirtti, hem de ezikleri yenme zevkinden bizi mahrum etti. Neyse o kadar önemli değil özünde. Bu sene hiç bir şeye güvenmediğim kadar çok güveniyorum takımıma, Ergin Ataman Hocama, Sinan Güler'e, Shumpert'e, Apadoca'ya, Nicevic'e, Kaya Peker'e.. Onlardan başarılar, kupalar değil sadece ruhumuzla oynamalarını istiyorum ve bekliyorum.. Uzun zamandır futbol takımından, yönetimden görmediğim Beşiktaşlılığı görmek istiyorum o kadar...