29 Ekim 2011 Cumartesi

İşin Sırrı

Nasri, Fabregas başta olmak üzere geçen senelerden pek çok direk 11 oynayan topçularını kaybettiler. İyice gençleştiler. Sezon başladı Manchester United'dan 8 yediler. İşler arapsaçına dönüyor derken küllerinden doğdular. Bugün de öğle saatlerinde gittiler Chelsea'ye dışarıda 5 attılar.
Bu kadar olumsuzluktan olumlu icraat yaratabilen Monsieur Wengerde işin sırrı. Saygı duymaktan başka bir şey gelmiyor insanın elinden..
Her kötü sonuç sonrası "hocamızın arkasındayız" diyen ülkemiz yönetici müsveddelerine de ayrıca selam olsun!

28 Ekim 2011 Cuma

Cefa


Ben Seni acılarınla sevdim...

İstikrar ve Ernst.. Quaresma?



Şüphesiz son yıllarda şahit olduğum ligimizin seyir zevki en yüksek derbisiydi.. Tüm topçulara helal olsun. Evet; Carlos Carvalhal yanlışlarından her geçen maç dönüyor. Kafamdaki kadro tamamen sahadaydı.. yalnızca Aurelio-Necip tercihini öngörememiştim. Bu takımın ideal geri dörtlüsü budur, mümkün olduğunca bozmamak lazım.. Carlos Carvalhal'ın savaşçı Hilbert'e formayı vermesi ve yabancı kontenjanını ona göre ayarlaması doğru karar. Aurelio Alex ile adam adama oynadı. Geri dörtlünün önünde emniyet subabıydı. Alex'i kitledi. Ernst'in neden Beşiktaş Takım karakterini yansıtan bir topçu olduğunu dün akşam bir kez daha gördük.. Hırs, mücadele, azim, savaşçılık.. Dahasına gerek var mı? Fazlasıyla hayranı olduğum genç Necip'in oyuna girdikten sonraki diriliği ve takıma getirdiği dinamizm beni mutlu etti.


Ama...


Quaresma.. Birilerinin artık Quaresma'ya Portekizce "istikrar-devamlılık" kelimelerini açıklaması, anlatması lazım.. Caner'in bu kadar etkin olması salt iyi topçu olduğundan değil, Quaresma'nın Hilbert'e hiç yardıma gelmemesi, adamını kovalamamasından kaynaklandı. Garibim Hilbert Caner ve Ziegler ile tek başına savaştı.. yılmadı.. elinden geleni yaptı.. Yediğimiz 1.golü dikkatli izleyin.. Quaresma'ya bakın.. Ne demek istediğimi o kadar iyi anlarsınız ki.. Simao bu sezon ilk defa kıpırdandı.. Ama yetmez.. Devamlılık ve istikrar şart!


Beşiktaş'ı ve Carlos Carvalhal'ı sakin ve sabırlı bir şekilde izlemek lazım.. Yanlışlarından arınan bir görüntü sergiliyor hoca.. Beşiktaş'ın özü olan mücadele ruhu, savaşçılık, hırs, azim sahada görülmeye başlandı.. Oyun içinde pısırık ve silik topçulardan formayı alarak, savaşçı karaketere sahip topçulara forma verilmesi ilk emareler.. Eksik olan ise istikrar.. 90'lı yıllardan beri Beşiktaş oyun içinde ve sezon içinde kesinlikle bir istikrar oturtamadı.. Kimler geldi ne hocalar gitti ama olmadı.. Sadece 100.yılda bir istikrar vardı..


Sonuca gelirsek; galip gelememek beni çok üzdü.. Çünkü çok yaklaşmıştık.. Hak etmiştik.. Ama Fenerbahçe'nin de galibiyete yaklaştığı pozisyonlar oldu.. Maçın hakkı beraberlikti.. Ama mücadele gücü ve azim olarak Beşiktaş maçın galibi oldu.. Bu da bana yeter, ileriye ışık verir..

27 Ekim 2011 Perşembe

Vur+Kır+Parçala=Kazan!


Necip heyecanı.. Pascal hırsı.. Ernst azmi.. Yeter ki isteyin, yeter ki mücadeleden yılmayın bu akşam.. O heyecanı kaybetmeyin..

Sizlerden sahada her şeyi yapmanızı beklemiyoruz... ama; sahada her şeyinizi ortaya koymanızı istiyor, umut ediyoruz...

Bu akşam da salt beklentimiz bu olacak.. Beşiktaş Taraftarı'nın oyuncusundan beklentisi hep bu oldu.. Bu akşam da farklı bir isteğimiz yok. Çıkın, koşun.. Onları sindirin!

İşte o kadar!!

26 Ekim 2011 Çarşamba

Bir Ayıp Daha






Henüz 19 yaşında Beşiktaş'a transfer olup aralıksız 15 yıl formasını terleten, büyük emekçi, hala hepimizin büyük özlemle andığı o altyapı ürünü kadronun efsane geri dörtlüsünün Ulvi'si stoper Ulvi Güveneroğlu altyapı koordinatörlüğü görevinden apar topar alındı. Daha da acı olan 2. başkan Metin Keçeli'nin bu olayı basın aracılığıyla öğrendiğini deklare etmesi...


2004 yılından beri hemen her gün bize yaşattıkları yönetim bazlı bu fiyaskolardan artık midem bulanıyor. Daha kim bilir dışarıya aksettirilmeyen ne kepazelikler var.


Ama gün gelecek, tarih tek işleri güçleri ve dertleri koltuk sevdası olan bu art niyetli ve beceriksiz yönetici müsveddelerini unutmayacak, BİZLERE YAŞATTIKLARI BU SİYAH GÜNLERİN hesabı sorulacak!

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu

1 Ekim 2011 tarihi itibari ile usul hukukumuza değişiklikler getiren yeni HMK ( Hukuk Muhakemeleri Kanunu ) yürürlüğe girdi. Beraberinde pek çok yenilik getiren bu hususa ilişkin hukukçulara faydalı olacağını düşündüğüm bir çalışma paylaşmak istiyorum. Yeni HMK'nın "Süreler" açısından getirdiği yeniliklerden başlıcaları şu şekildedir:

1) Basit Yargılama Usulünde Gerekçeli Kararın Yazılması Maksimum Süresi
Humk= 15 gün iken Yeni HMK= 30 gün

2) İstinaf Başvuru Süresi
Humk= 15 gün iken Yeni HMK= 14 gün

3) Temyiz Yoluna Başvuru Süresi
Humk=15 gün iken Yeni HMK=30 gün

4) Bilirkişinin Reddi
Humk= 3 gün iken Yeni HMK= 7 gün

5) Bilirkişi Raporuna İtiraz
Humk= 7 gün iken Yeni HMK= 14 gün

6) Tanığın Davet Edilmesi
Humk= 2 gün iken Yeni HMK= 7 gün

7) Eski Hale Getirme Süresi
Humk= 10 gün iken Yeni HMK= 14 gün

8) Davaya Cevap Süresi
Humk= 10 gün iken Yeni HMK= 14 gün

9) Replik ve Düplik Dilekçe Süreleri
Humk=10 gün iken Yeni HMK= 14 gün

10) Delil İbrazı
Humk= 10 gün iken Yeni HMK= 14 gün