Bu blogda daha önce gerçekleştirdiğim İspanya gezisi ile ilgili notlarında bulunduğunu ayrıca belirtmek isterim. Eğer ilginizi çekerse veya yakın zamanda bir İspanya gezisi düşünüyorsanız size yardımcı olabileceği kanısındayım.
Neyse fazla lafı uzatmadan önce Kiev’e THY'nin Wingo kampanyası kapsamında aktarmasız geliş-gidiş bileti toplamı 99 Euro olan biletle geldiğimi bilmenizi isterim. Kısa zaman önce yaptığı işten çıkarmalarla benim tepkimi çeken ve yurtiçi uçuşlarda kesinlikle kullanmadığım THY'nin bu kampanyası kullanmam kendi açımdan bir çelişki olsa da bizim gibi çok çalışıp az kazanan insanlar içinde çok anlaşılmaz bir durum değil. Sonuçta yaptıklarının yanlış olduğu bilincindeyim ve elimden geldiğince de insanlara bu yöndeki fikirlerimi aktarmaya çalışıyorum.
07 KASIM 2012 ÇARŞAMBA --- KIEV’E GELİŞ
10 uçağına binmek için 2 saat önceden havaalanında gerekli işlemleri hallederek yerimizi aldık. Bu işlemler içerisinde özellikle yurtdışı çıkış harcı adı altında neden alındığını bilmediğim ve hemen hemen her ülkenin aldığını duyduğum bu ödemenin saçmalığına tekrardan vurgu yapmak istiyorum. Yani bu ne için alınıyor Allah aşkına biri açıklarsa çok sevinirim. Ödeme yapıldıktan pul alındıktan sonra 2. pasaport kontrolünü geçip hızlıca hayatımızın bir parçası olan ve yılda bir kez olmak kaydıyla her sene tekrar tekrar ödediğimiz kart bedellerinin karşılığı adına önce HSBC sonra da YAPI KREDİ bankalarının loungelarına gittik. En azından uçak kalkana kadar oturur bi çay içerizde dinleriz niyetine. Ama gelin görün ki hiçbiri bizi almadı. Burada da sınıfımız yetmiyormuş. Kartımızı bilmem neye yükseltmemiz gerekiyormuş. Hadi bu iki bankanın lounge var, GARANTİ o hizmeti komple kaldırmış. Tabi elimiz belimizde geri dönüp boş koltuk aradık kendimize. Ama ben kendi adıma Türkiye ye döner dönmez bununla ilgili her banka ile ilgili işlemlere başlicam. O kadar ki tüketici mahkemesi, kaymakamlık artık her ne devlet kurumuysa başvurumu yapıp o paraları alıcam. Almazsam da kapatıcam bu kartları. Sonuçta onlarsız da bir dünya mevcut. Hatta daha tutarlı bir dünya..
VİZESİZ İLK ÜLKE ZİYARETİ
Tüm bu saçmalıklardan sonra uçağa bindik ve 2 saatlik yolculukla Kiev Borispol hava alanına indik. Pasaport kontrol benim için koca bir soru işaretiydi. Bunun nedeni daha önce İspanya ve Hollanda-Fransa ziyaretleri için tonla evrakla başvurup vize almıştım. Ama bu iki ülke arasındaki anlaşmalar gereği vizesiz bir ziyaretti ve nasıl olduğuna dair en ufak fikrim yoktu. Cebimde yeni pasaportum, sırtımda çantam Kiev'e geldik. Pasaport kontrolde ıra bana geldiğinde pasaportumu yetkili memura uzattım ve bana soracağı soruyu beklemeye başladım. Acaba otel rezervasyonu isteyecek miydi ya da seyahat sigortası? Tipimi beğenmezse geri gönderebilir miydi? Ben bunları düşünürken bana Ukrayna'ya en son ne zaman ziyaret ettiğimi sordu. Bende ilk olduğunu söyledim. Tamam dedi mühürü bastı ve iyi tatiller diledi. Bu kadar basit miydi yani. Gerçekten de bu kadar basit. Pasaportu alın gidin. Sorarlarsa tatil amaçlı diyin ve he rşey tamam. Açıkçası bu olayı sevmedim değil hani. Yani herkes dünya vatandaşı değil mi kardeşim. Nedir bu evrak manyaklığınız, nedir bu güvensizliğiniz? Bakın işte geldim ve zamanım dolunca da geri dönücem. Pasaport kontrol bittikten sonra bagaja gittik tek bagajımı aldım ve kapıya yöneldim. Kapıda bir kaç üniformalı görevli vardı ve çıkarken tutup size soru soruyorlardı. Ulan dedim zaten bu kadar basit olmasından bişiler anlamalıydım. Neyse çağrılmadan ben gittim birinin yanına. Merhabalaştıktan sonra niye geldiğimi sordu. Turistik amaçlı olduğunu söyledim. Ne kadar harcamayı düşünüyorsun dedi. Bende 100-200 Euro gibi dedim. O zaman güzel eğleneceğimi söyleyerek iyi tatiller diledi.
HAVAALANINDAN ŞEHRE GİDİŞ
Sonunda dış hatlardan çıkabilmiştim. Çıkar çıkmaz bizi karşılamaya arkadaşımın geldiğini gördüm. Kendisi bizim için baya bir yol tepip havaalanına gelmiştik geldiği mesafenin 100-150 km civarı olduğunu söyleyebilirim. Kendisiyle dışarı çıkıp otobüs beklemeye başladık. Bu arada dışarıda baya bir adam sırayla yanımıza gelip arkadaşımla kendi aralarında bişiler konuştu. Anladığım kadarıyla bunlar taksici ama hani bizim tabirle korsan taksici ve müşteri kapma derdindeler. Arkadaşımız önce otobüsü bekleyelim dedi ama sonra onun bozulduğu ve geç geleceği haberi gelince konuştuğu taksicilerin birinin arabasına binmemizi önerdi. Tabi duruma karşı çıkan olmadı. Malum hava İstanbul'a oranla daha soğuktu ve üzerimiz çok sıkı değildi. Birde bilenin işine karışmak olmaz dimi. Yaptıkları anlaşmaya göre sanırım 200 gravniya (ort. 20 Euro) kalacağımız yerin önüne kadar geldik ki kaldığımız yer şehrin merkezinde ve havaalanına baya baya uzak. Burada taksilerin ucuz olduğunu ama yabancılara aynı ucuzluğu tanımadıklarını arkadaşım belirtti. Zaten toplu taşıma adamıyım ben işim olmaz diyerek merak etmemesini söyledim. Metrolar her zaman daha çok ilgimi çekiyor her nedense. Belki çoğu ülkede bizimkinden daha gelişmiş bir hattın olması ya da daha ucuz olması buna sebeptir bilmiyorum.
KİRALIK APART DAİREYE YERLEŞME
Arkadaşım kalmamız için bize apart bir daire kiralamış. Ücretini öğrenemedim çünkü ona geri ödeyeceğimi biliyor ve ne yaptıysam söylemiyor. O nedenle bu bilgiyi veremediğim için üzgünüm. İlk defa apart kiralık bir dairede kalıyorum ve o nedenle de bi ton eksik var. Şöyle ki diyelim sizde bu şekilde bir tatile çıktını ve bir daire kiraladınız. Bu amaçla kullanılan dairelerde mutfak eşyası çok az. Yani düşünün iki kişi kalıyoruz ve bir çatal var. Bunun aksine 10 tane kaşık, bıçak mevcut. Bir tencere ve çok kullanılmış bir tava mevcut. O nedenle siz ufaktan da olsa bi iki eşya getirin ya da bizim gibi gidip plastik malzeme alın. Ama napın edin demlik getirin. Yoksa dandik sallama çaylara mecbur kalırsınız. Birde ziyaretiniz uzun ve kalabalıksanız muhakkak yiyecek bişiler getirin. Yani burda her şey kiril alfabesi ve markalar farklı olunca ne alacağımızı bilemeden deneme-yanılma yöntemi ile öğreniyoruz. Bunun dışında her şey güzel. Yani hostellerde de, otellerde de kaldım. En güzeli bu kiralık apart daire olduğunu söyleyebilirim. Telefon, internet, çamaşır makinesi, mikrodalga, fırın vs. her şey var. Kullanıp kullanmamak size kalmış.
İLK GEZİ
Kalacağımız yere yerleştikten sonra bize refakat eden arkadaşımızı yolcu etmek aynı zamanda da ilk siftahı yapmak için yola çıktık. Arkadaşımızla metro istasyonuna geldiğimizde aslında buranın sadece metro istasyonu değil aynı zamanda Ukrayna'nın en önemli tarihi bölgelerinden biri olan Zoloti Vorota (Golden Gate) olduğunu öğrendik. Ama daha ilk gün olması aynı zamanda da kalacağımız yerin hemen dibinde olması nedeniyle burayı gezmeyi daha sonraki günlere planladık. Neyse arkadaş metroya bindikten sonra yol ve iz bilmeden elde hiçbir kitap ve bilgi olmadan elimizde fotoğraf makinesi bulunduğumuz bölgeyi gezmeye başladık ki şans eseri kendimizi St. Sophia Katedralinin bulunduğu meydanda bulduk. Meydanda biraz fotoğraf falan çektikten sonra biraz ilerideki St.Michael's Manastırı önünde de aynı gün görmemişliğimizle fotoğraf çekmeye devam ettik. Ama tüm bunları yapıların içine girmeden dışardan hallettik. Daha bir hafta buradayız diye hiç aceleye getirmiyoruz işte anlayın.
Kalacağımız yere yerleştikten sonra bize refakat eden arkadaşımızı yolcu etmek aynı zamanda da ilk siftahı yapmak için yola çıktık. Arkadaşımızla metro istasyonuna geldiğimizde aslında buranın sadece metro istasyonu değil aynı zamanda Ukrayna'nın en önemli tarihi bölgelerinden biri olan Zoloti Vorota (Golden Gate) olduğunu öğrendik. Ama daha ilk gün olması aynı zamanda da kalacağımız yerin hemen dibinde olması nedeniyle burayı gezmeyi daha sonraki günlere planladık. Neyse arkadaş metroya bindikten sonra yol ve iz bilmeden elde hiçbir kitap ve bilgi olmadan elimizde fotoğraf makinesi bulunduğumuz bölgeyi gezmeye başladık ki şans eseri kendimizi St. Sophia Katedralinin bulunduğu meydanda bulduk. Meydanda biraz fotoğraf falan çektikten sonra biraz ilerideki St.Michael's Manastırı önünde de aynı gün görmemişliğimizle fotoğraf çekmeye devam ettik. Ama tüm bunları yapıların içine girmeden dışardan hallettik. Daha bir hafta buradayız diye hiç aceleye getirmiyoruz işte anlayın.
St.Michael's Manastırı önü