Az önce çok güzel bir blogla tanıştım.
http://kurtyemekleri.blogspot.com.tr...
Açıkçası benim açımdan çok büyük bir eksiği kapatıyor. Neden derseniz insanlara ballandıra ballandıra anlattığım yemeklerin artık bir tarifi, şekli var. Dijital dünyanın nimetlerinden faydalanıp artık anlatmayıp ben bundan istiyorum diyebilicem. :)
İşin esprisi bi yana gerçekten el emeği, göz nuru bi blog. Ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Hatta bi iki tarifi deneyerek yeni tadlara ulaşabilirsiniz.
Korkmayın.. Beyne değil direkt mideye hitap ediyo bunlar.. Bölünmezsiniz... :)
Bu tanıtım dışında en sevdiğim yemeklerden biri olan Paxraç ile ilgili kısma yaptığım yorumu da paylaşmak isterim. Bu yemeklerle nasıl bir ilişkim olduğunu daha net anlama şansınız olur böylece..
Paxrac
http://kurtyemekleri.blogspot.com.tr/2012/01/pirgac-kombe.html
Doğma büyüme istanbulluyum. hayatımın çok büyük bölümü kadıköyde geçti. toprağımla tanışmam ilk önce ortaokul yaz tatillerinde gerçekleşti. sonrasında bizimkilerin emekli olup oraya yerleşince ciddi anlamda zaman geçirme fırsatı buldum. bazen aylar ayları kovaladı. istanbul doğma büyümeyiz desek de yine de kopmamıştı bağlar. neyse fazla uzatmayayım.
Paxraçı çok severim. Basit gözükür ama hem doyurucu hem de doğal ortamında pişirilince özellikle enfestir. Rojin den çıkarıp külünü üzerinden alıp sıcak sıcak yemesi gibisi yoktur. Köy yeri içinde yapımı kolaydır. Genellikle ekmek yapıldığı vakitler yapılır. Odun ateşinin kor hali en güzel ekmek yapıldığında olur çünkü..
Neyse işte pişirildiğinde akşam vakitleri elimde bi iki dilim paxraç davara çıktığım çok olmuştur. Bazen gece benim hakkımda rüyalar gören annem başıma kötü bişi gelmesin diye paxraçı yapar ziyarete gider dönerkende ben hariç herkese dağıtırdı. Tabi liseden beri tanrı inancı olmayan ben için bu durumu kabullenmek çok zor olurdu. Sonuçta ortada paxraç var ben yiyemiyorum. Hani bu benim iyiliğim içindi :)