Bundan 2 ay önce Beşiktaş ile ilgili "Varsın almasın kupaları varsın 3-5-11 inci olsun takımım ama kendini diğerleri gibi antipatik yapmasın kimseye. Tek derdim budur" demişim. Büyük konuşmuşum. Şimdi herkes dünkü maçta olanları, olayları olduranları ve bi ton şeyi konuşuyor. Benim içimdense hiçbişi söylemek hiçbişi yapmak gelmiyor. Hani elim varsa satıcam kombineyi ama Beşiktaş'sız geçecek günlerden korkuyorum. Tribündeki herkesten tiksinirim oldum. Yanımdaki aklı selim arkadaşlarda olmasa çekilmez hiçbişi. Kaybetmek kaderi olan ama Kazanmaya bu kadar endekslenmiş bir toplum da herşey doğal geliyor da bu kadar yüzsüzlük, çirkeflik, ikiyüzlülüğe katlanılmıyor. Bütün bir 90 dakika boyunca maça odaklanmaya çalışmak bile yeterli olmuyor. Ama bundan bi sene önce dediğim gibi bu tribünlerde ki sözde abiler akıllarını başına almadıkça ne onların "Beni seviyorsanız Beşiktaş'ı destekleyin" sözlerine kulak asarım, ne onların yolundan giderim, ne toplumsal mesajlarının samimiyetine inanırım ne de o başkan ve yönetim sıfatını taşıyan beş para etmez adamlara git derim. Her zamanki gibi sadece Beşiktaş'ı sevmeye devam ederim. İsterse 5. amatör kümeye düşsün, isterse daha da kötüsü. Ben o renklere aşık olmaya devam ederim. Aynı dün akşam ki maçta yapmaya çalıştığım şey gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder