26 Temmuz 2009 Pazar

Normal...

Uzun zaman olmuş yine içimi dökmeyeli. Aslında pek içimden geçen öyle özel bi durumda yok. Yine iş güç derken gecenin bi vaktine geldik. Kafa da milyon tane tilki dolaşında uykusu gelmiyor adamın. Arka da her zaman ki gibi Pink Floyd çalıyor. Biraz duygusal olanından. Hani şu müthiş albüm The Wall içinde yer alan Hey You parçası. Dinlediğim parça bile aslında beynimde gezinen tilkilerin en büyüğünün ne olduğu konusunda bir fikir verebilir. Hayat durmadan çalışma ile devam edince unutuyor insan çoğu şeyi ya aklına geldimi de çıkartamıyor bi türlü. Çok uzun zaman olmuş farkında olmayalı. Şimdi hayatta her zamankinden daha bir hızlı akıyormuş gibi geliyor. Sanki sabah uyandığında zaman birkaç yıl birden ileri atlayacakmış gibi. Küçükken bir an önce büyümeyi istersin ya büyüdüğünde de birşeylerin farkına varırsın, farkına vardıklarına sahip olmaktır bütün derdin. Ama bi bakarsın elde birşey yok bu sefer çocukluğu özlersin. Benim ki de biraz bu duruma karşılık geliyor sanki. Artık eskisi gibi bütün suçu hayata atıp onu sorgulama safhasını da geçtim. Kabullendim durumu sanırım. Sanki herşey bana müstehakmışta ondan böyleymiş gibi geliyor. Önümde bi ton iş, az da olsa rahat bir yaşam ve uzun zamandır yaptığım bir planın gerçekleşmesini mutluluğu varken durup neden sorgulayayım ki hayatı diyorum. Benden daha kötü durumda olan insanlarda vardır muhakkak. Ama gecenin bu saati oturmuş bu saçma sapan şeyleri karalıyorsam bi gariplik var diye düşünmektende kendimi alıkoyamıyorum. Yani ne dersem diyeyim ne yaparsam yapayım yine başa dönüyorum. Saçmalık dedim ya.Artık idare ediverin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder