Sanıyorum 50 yıl sonra tarih kitapları, 21'inci yüzyılın ilk bölümünün futbol anlayışından söz ederken "güzel oyun"un öncü temsilcisi Barcelona'ya önemli bir yer ayıracaklar. Gerek Ronaldinho, Eto'o ve Deco'lu ilk yıldızlar, gerekse Messi, Dos Santos ve Krkic'li ikinci jenerasyon, "Kazan, hangi yolla olursa olsun kazan" temalı diğer büyüklere meydan okuyarak mücadeleyi sürdürüyorlar. Oleguer de bu güzel oynamaya çalışan takımın önemli parçası, ama Barcelona'ya aidiyeti futbol becerisinden çok ideolojik sebeplere dayanıyor. 6 sezondur Barcelona'nın sağ bekinde görev yapan 27 yaşındaki solcu Oleguer, Katalunya milliyetçisi görüşleri nedeniyle İspanya Milli Takımı'nda hiç oynamadı. Hatta kaptanlığını yaptığı Katalunya Milli Takımı'nın, ABD ile yapacağı dostluk maçına izin vermeyen İspanya Futbol Federasyonu'nu da ağır bir dille eleştirmekten de geri kalmadı. Şubat 2007'de Bask dilinde yayın yapan Berria gazetesinde kaleme aldığı siyasi görüşleri, Barcelona Başkanı Laporta ve Teknik Direktör Rijkaard'ın tepkisini çekti, ayakkabı sponsoru Kelme anlaşmasını feshetti. Meslektaşları gibi lüks arabalara binmiyor, pahalı kıyafetler satın almaktan geri duruyor. Üniversitede ekonomi okudu ve entelektüel yönü ağır bastığı bir gün, okuldaki sınavını kaçırmamak için Barcelona idmanına gitmemiş, farklı bir karakter... Siyasi hamleleri nedeniyle kendisini eleştirenleri, görüşlerini anlamamakla, 2006'da çıkarttığı kitabını veya makalelerini okumamakla suçluyor. Barcelona'ya ve Katalunya'ya bağlılığı bir sporcu bağlılığının üzerinde...
Uğur MELEKEMilliyet
08 Ocak 2008/Salı