Hayatın koşuşturması içerisinde zamanında ne 'Asi Ruh'un galasından haberdar olabildim, ne de gala da yaşananlara, 'Çarşı'nın sine-i millete dönüşüne tanıklık edebildim. Hatta ve hatta yoğunluktan dolayı Çarşı'nın bu hareketine yorum yapmaya dahi fırsatım olmadı. İşler biraz azalınca birden 5-6 post önce yazmış olduğum yazı geldi aklıma. Hani şu taraftarı istifaya çağırdığım yazı. Ben hala o yazıda belirttiğim eleştirilerde haklılık payı oldugunu düşünüyorum. Ama yazdıklarımın her ne kadar kendimden başka hiç kimse de bağlayıcı bi yanı olmadığını bilsemde sadece Çarşı'nın buna kulak vermesini de içime sindiremedim. Anlicanız iki arada kaldım. Nedeni de aslında basit. Her kim benim gibi aidiyet duygusundan yoksun bir şekilde İnönü'nün kapalısında maç izlerse söylediklerimi çok rahat anlicaktır. Şimdi Çarşı kendini feshetti ya şimdi meydan boş bulanın olur misali, 'Karagümrük'ünden tutunda bilmem neyine kadar bütün gruplar rant kavgasına tutuşucaklardır. Anlicanız olan yine benim gibi sadece Beşiktaş'ı sevmekten başka günahı olmayan taraftara olacaktır. Olan yine Beşiktaş'ıma olacaktır. Söyliyeceğim son şey; yazık oldu işte. Herkese....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder